br>


alikaya


   
  ÇILDIRLI VE ARDAHANLILARIN SİTESİ
  YÖRESEL SÖZLÜK
 
YÖRESEL SÖZLÜKLER

A
Aba:Anne yada büyükannelere
Ağa:Köy önde gelenlerine
Abad: Gelir
Abad olmak: Gelirden memnun olmak
Açar: Anahtar
Adol:Yerelmasına benzer fındık büyüklüğünde kök
Ağıl: Hayvanların dışarıda kapatıldığı yer
Ağha: Eyvah anlamında olan sözcük
Ağhır: Son, insanı sonu
Aha: Hele gör
Ahan: İşte, burada
Ağhur: Hayvenlerin konulduğu yer. Ahır
Ağhbun: Gübre
Alaf: Kışlık için hazırlanan hayvan yemi. Ot Saman
Alaca :Siyah beyaz karışımı
Ancak : Henüz / biraz önce
Andır: Uğursuz şeyler için söylenilir
Andıra Kalsın: Uğursuz olan şeylerin sonu gelsin
Arık : Çok zayıf
Arzuman : Gönül
Arşın : Osmanlı dönemi uzunluk ölçüsü birimi
Avlu: Odaların önüne yapılan koridor
Ayar: Atın sırtına vurulan eğer
Ayar : densiz,kendini bilmez,hal ve hareketleri
uygun olmayan kişi
Azar : Sözle kızma
Azgın: Şimarık
Azıtmak:Kedi, köpek yavrularını uzağa götürüp bırakmak
         
       
B
Baca: Evlerin üst kısmını konulan küçük pencere
Bacı: Kız kardeş
Badval: Ambarın bir çeşidi
Baga,beğe: Ahırda hayvanlara ot ve samanın verildiği tahta bölme
Barç Etmek: Seslice şapırdatarak öpmek
Basma: Hayvan pisliğini bastırarar düzeltilmiş şekli
Bed: Çirken
Bednar: Bir çeşit çıban yarası
Bet / bed:Çehre yüz - Beniz
Bêk : Sıkı
Beniz : Çehre, yüz
Belli: Bilinen,tanınan
Bellilik: İşaret, iz
Belemek: Çocuğu sarmak, kundaklamak
Beng: Ben, hal, insan vücudunda ki siyah lekeler
Bezenmek:Taranıp, süslenmek
Bıçğı, Bışğhı: Testere
Bıldır: Geçen sene
Bışkol: Koyun pişliği
Bidik: Köpek yavrusu
Bibi: Babanın kız kardeşi
Bi yol: Bir ara
Biçin: Tırpanla biçilmiş ot ya da ekin
Bidibidi:küçük köpek yavrusu çağğıma
Bij,bijli: Sivri uç
Bişi: Hamur kızartması
Bişka: Kibrit
Boğozdu: Obur.çok yemek yiyen
Boz: Sürülmemiş, otlu bırakılmış tarla
Böcük : Böcek
Bölme: Büyük tepsi
Bük :Eğri virajlı yol / köşe / eğmiye
Buğari, puğhari: Evlerin üstündeki duman çıkan baca
Buluz: Elbise
         
       
C
Cadi: Yağcı, insanlara yağ yakan kimse
Cadaloz :Lafını bilmeden konuşan
Cağ: Kazak örerken kullanılan şiş
Cahal :Cahil , Aklı yetmeyen
Camuş: Manda
Cancur: Bir tür küçük erik
Cazigudiyan: Yağcı ya da şeytan
Cemse: Askeri araç
Cici bici: Süslü, püslü
Çiğelem: Yaban çileği
Ciğerakraba: Enyakın akraba
Cillenmek: Toprağın yeşillenmesi
Cinav:Bir çeşit yaban meyvesi
Cıbıl: Fakir, yoksul
Cıcık: Güzel
Cığız: Oyun bozan Cığıza cur bahane
Cılcıbıl: Çırıl- Çıplak
Cırcır: Fermuar
Cırmalamak: Tırmalamak
Cırnak:Hayvanların ayak parmak ucu
Cızık: Çizgi
Cızlavet: Siyah içi astarlı lastik ayakkabı
Culuk: Hindi
Cur: Çocuk oyunlarında oyun bazmak
Cücük: Tavuk Kaz hindi kuş gibi hayvanların yumurtadan çıkan yavruları
         
       
Ç
Çağıldak: Hayvanların kuyruk bölgelerinde oluşan,yuvarlak ve sert dışkı
Çakı: Cep bıçağı
Çapak: Göz kenarlarında birikerek pıhtılaşan veya kuruyan akıntı
Çaput :Bez parçası
Çarık : Manda derisinden yapılan, ucu sivri ayaga giyilen şey.
Çaynik: Çaydanlık
Çeçil: Tel peyniri
Çemirlemek: Gömlek kolunu katlayarak çevirmek
Çengel: Çataliğne
Çimdik: Biraz, bir parça
Çimmek: Yıkanmak, banyo yapmak
Çit:Bahçe tel örgüsü
Çorağh: Verimsiz
Çomar: İri koyun köpeği
Çöğdürmek: Ayakta işemek
Çüş: Eşekleri durdurmak için söylenen söz
         
       
D

Dabak: Bir hayvan hastalığı
Dadda: Çocuk maması
Daklaşma: Sataşma
Dam: Oda
Damcı: Damla
Davar: Koyun
De hayde: Çabukça gel
Değenek: Sopa, çubuk,baston
Değirmi: Yuvarlak
Demîn : Biraz önce.
Demirav: Bir tür yara, egzama
Desinler için: Gösteriş olsun diye
Dibek : İçi oyularak ,içinde bir şeyler
döverek ezmeye ve küçültmeye yarayan taş
Diksinmek: Tiksinmek
Dirgen : Ucu demir çatal olan ağaç saplı el haceti
Dıldıbıl: Çırılçıplak
Dınaz: Alay
Dınaz etmek: Alay etmek
Dolamaç: Dönemeç
Dolap: Büyük su değirmeni
Dolça: Maşrapa
Doydoy: Güvercin
Dummak: Suya dalmak
Düge: Düve
Düğmeç: Ekmek arası yapılan şeyler

         
       
E

Eebele gel: İşte böyle bu yana gel
Efsene: Saf insan
Eğiş: Teknede hamur kazıyan, kazıyacak
Ekmek aşı:Ekmek ve yumurtadan yapılan yemek
Ele deme: Öyle söyleme
Emi : Amca
Entare : Kadın elbisesi
Ergiş: Herif , erkek
Eringen: Tembel, üşenen
Eseslice: Esaslıca
Eşgere Açık , alenen
Evelik: Pazıya benzer yabani ot
Evlek: Bahce ve bastanda bölünen küçük taprak tarcası
Eze: Teyze

         
       
F
Fanti: İskambil oyunu
Ferik: Henüz yumurtlamamış tavuk, Piliç
Fıngal: Folluk, tavuk yuvası
Fırtık: Sümük
Fırtıklı: Sümüklü
Fışğı: Tezeğin ufalanmış şekli
Fiğ: Kürül
Fizzah: Bağırmak
Fizahlanmak: Bağırmak, ağlamak
Fistan : Kadın giysisi
Fol : Kümes hayvanının altına konulan
tek yumurta
         
       
G
Gagaç: Kurumuş otlara verilen ad
Gağ: Meyve kurusu
Gada: Dert, bela
Gadan alem: Dertlerini ben üstüme alayım
Gakka: Çocuk dilinde şeker
Galak: Tezek yığını
Galet: Bisküvi
Ganayağhlı: Kadın ya da kız için söylenilen bir söz
Ganfet: Akide Şekeri
Garo: Eski anbar
Gatmer: Yufkanın üst üste konulması ile yapılan bir çeşit yağlı börek
Gaşevi:Tımar aleti
Gaşka:Lastikli At Arabası
Gav: Kil, toprak
Gavçe: Çengel
Gayğanah: Sahanda yumurta
Gecen heğre kalsın: İyi geceler
Gedek: Manda yavrusu
Gelinbarmağı:Yenilen yabani ot
Gem: Döven(at ağızlığı)
Geven:Derelerde olan dikenli bitki
Gıcık : Gelenekler dışında hareket eden
Gıdıla: Küçük
Gımı: Adol denen bitkinin uzanmış sapı
Gımı gıçlı: İnce bacaklı
Gıdım : yavaş - yavaş
Gıdik: Oğlak, Keçi yavrusu
Gıjgırmak: Yoğurdun ekşimesi
Gırgal: Hayvanları bağlamak için ağaçtan yapılmış boyun bağı
Gırnap: Sağlam ip
Gıt : Az miktarda
Gıymık : Küçük dal parçası.
Gızan : Dişi Köpeklerin birleşme istemesi hali.
Gizenbuçul: Saklambaç oyunu
Gobbuz: Yumruk
Gobba: Büyük burun
Gopça : Düğme
Gocik: Kaban
Golopi: Tahtadan yapılmış sitil
God: Bir ağırlık ölçüsü
Godda: Büyük zar, makara
Godik: Manda yavrusu
Gor: Mezar
Gorbagor: Toplu mezar
Goruhçu: Kır bekçisi
Göze: Pınarın suyunun çıktığı yer
Gudik: Enik, köpek yavrusu
Guli: Hindi
Gulunç : Sırt
Guşhana: Tencere
Güman: Umut
Güman etmek: Umut etmek
         
       
H
Habire: Devamlı, sürekli
Hacillenmek: Yaptığına pişman olmak
Hal: Siyah ben
Hamarat: Becerikli
Hamut : Atın üzerine vurulan semer.
Hangel: Mantı
Harbi: Doğru
Hardahurda: Kırık ya da döküntü
Harığ: Ark, su kanalı
Harbutlamak: Sıcak su ile soğuk suyu karıştırmak
Haros: Nadasa bırakılmış tarla
Hasıllama: Yoğurmak
Hayat: Bahçe
Hayın (hain) : Acımasız, gaddar
Hedik: Haşlanmış buğday, diş hediği
Helek: Yorgun
Helek olmak: Yorgun düşmek
herif : Kadına göre kocası.
Herik: Sürülmüş tarla
Herslenmek: Sinirlenmek
Heybe :Yünden yapılan ve iki ucu bükülerek
iki tarafının içine eşya konulan şey
Hış: Çivili köpek tasması
Hışır : Eski - ( kullanılmayacak halde olan )
,ufanmış yakacak
Him: Bina yapımı için kazılan temel
Hodak: Öküzün boyunduruğuna binen ve öküzleri süren çocuk
Hop: Sabanın demir olan ucu
Hozan: Biçilmiş tarlanın birdiyer adı
Hurç : Heybenin büyüğü
         
       
I        
Işıma : Gündüz olmak.
         
       
İ        
İlmek : İple düğüm atmak
İstikan: Çay bardağı
İstol: Sandalye
İskat: Ölünün arkasından günahına karşılık verilen para
İşmar:Sipariş etmek
İtdirseği : Arpacık
İtelemek: İtmek
         
       
K        
Kandil:Gaz lnlası
Kanfet: Akide şekeri
Kargış: Beddua
Kart: Yeşil çimenlik ama sert olan yer
Kayış: Kemer
Kebani: Ev işlerinde hamarat olan kadın
Kafterkuski: Hortlak
Kerme: Koyan pisliginden yapılan tezek
Kerti: Bayat
Kırih: Kısrakların yeni kulunu tay
Kınnap: İnce dayanıklı ip
Kırlent:Koltuklara konulan yastık
Kırkma : Traş etmek / Davarların yününü kesme.
Kıtmir: Küçük
Kodik: Manda yavrusu
Kolik: Boynuzu olmayanan hayvanlara denir
Kolopi: Küçük sitil
Kom : Elle yapılan barınak / Dışarıda koyun ve keçilerin barınması için yapılan yer.
Kopça: Düğme
Kor: Kör
Koraraba: Kağnı
Koroğlu: Köroğlu
Koşat: Köy evlerinde yükü taşıyan kalın ağaç
Kotan: Pulluk
Köçmek: Evlenmek
Kötürüm : Topal, / yürüyemiyecek durumda özürlü olan
Köynek: Gömlek
Kudik: Küçük köpek, Enik
Kullah: Bere
Kurun, Kürün: Ağaçtan oyularak yapılan su kabı
Kuşkana: Küçük tencere
Külek: Ağzı geniş, altı dar su kabı
Külül,kürül: Yabani bezelye
Küskü:Ağaçtan yapılmış Ucu sivri odun parçası kaldıraç
Küze:Ağaçtan yapılmış Su kabı
         
       
L        
Lağlanmak: Mızmızlanmak gibi
Lal: Konuşamayan,ahraz
Lapatka: Kürek
Lazut: Mısır
Leçek: Beyaz renkli başörtüsü
Lenğen: Geniş ve derin leğen
Lıbbız: Parasız, Züğürt
Lobya: Fasulye
Lüküs : Gazla yanan yüksek derecede ışık
yapan alet . Lüküs lambası
Lüle: Musluk, Suyun aktığı boru
         
       
M        
Mahal: Yer, mesken
Mafiş: Küçük kare şeklinde kesilmiş yufkanın yağda kızartılması
Makat: Tahtadan yapılmış sedir kısa kesilmiş ağaç
Maşrapa: Kulplu bir çeşit su kabı
Mattavar: Bir çeşit hastalık
Mayıs: Koyun ve sığır pisliği
Mazi: İki teker arasında ki mil
Mes : İnce deriden yapılan ve ayakkabı içerisinden ayaga giyilen şey.
Meşe: Orman
Mereh: Ot ya da saman konulan ev: Merek yandı sıçana da kalmadı
Mertek: Ahşap evlerde direkler arasına dizilen
Mığh:Çivi
Mıymıntı : Bir işi yaparken fazla oyalanan / isteksiz görünme hali / Uyuşuk
Mintan: Gömlek
Mirade kalsın: Mal sahibinin ölmesini dilemek
Mitil: Yüzsüz yorgan
Modgam: İmece
Morvet: Çırak, yardım eden çocuk
Mozik: Bir yaşına girmiş dana
Möğkgem: Sağlam
Muzevir: Muhbir
Muzevirlenmek: İhbar etmek
Mürgülemek: Otururken hafifden uyumak, şekerleme
         
       
N        
Nahır: Sığır sürüsü
Name : Mektup
Neft: Gazyağı
Nevale: Erzak
Napuzzar: Kapının önünde ya da arkasında kalan tarla
Nat: Tırpan sapı
Nöker: Hızmetkar
         
       
O        
Ola, Ula: Ulan, arkadaş
Oçkur: Uçkur
Ola Çabuğh Gaç: Hemen kaç
         
       
Ö        

Öbür /öbürü : Öteki / Ötekisi
Öğürme : İçeriden kusar gibi olmak

         
       
P        
Pağaç: Yuvarlak ve kalın bir tür ekmek, somun
Pağhıl: Kıskanç
Pağhıllanmak: Kıskanmak
Patik : Üst kısmı olmayan elle örülen kısa çorap
Panta: Yabani armut, ahlat
Papağ: Başa giyilen tiftik başlık
Papul: Çocuk ayakkabısı, patik
Pec:Soba
Peg: Yıkıntı, virane olmuş ev kalıntısı
Pepe: Kekeme
Peleş: Boynuzları yanlara doğru açılmış hayvanlara verilenad
Peçkir: El havlusu
Pisik: Kedi
Peş: Arka
Peşine gitmek: Arkasından gitmek
Peşlemek: Kovalamak
Peşgun: Ayakları kısa yer sofrası
Peştemâl : Kadınların bellerine
bağladığı iki ucu arkadan bele bağlanarak
giydiği giysi
Pırtı: Elbise
Polim: Oyun
Polim yapma: Oyun yapma
Potin : Bot , ayaga giyilen kaba ayakkabı
Poşa: Çingene,
Potur: Büzgü
Poy Poy: Hele bakın anlamında
Pörtlek: Göz yapısı büyük olan
Pöçük: Kuyruk, en geride kalan
Punğar: Pınar
Pumpul: Yastık başlarına dikilen püskül, süs
Pulul: Ot demeti
Puşt : Ahlaki bakımdan iyi huyu olmayan.
Pöçük: Son. Kuyruk
Pöçük: Tırpanın sapına bağlanan yeri
Pürçüklü:Havuç
         
       
R        
 
         
       
S        
Sağdıç: Düğünde damadı gezdiren kişi
Sahi: Gerçek
Sahi mi: Gerçek mi
Sanaksal: Ahırların orta yerinde çukur hayvan bokunun toplandığı kanal
Sap: Başakların tutunduğu dal
Secele: Soy kütüğü
Sedir : Topraktan veye tahtadan yapılan
odalarda oturulacak yer.
Seğirtme : Koşmak
Seki : Odalarda oturulan topraktan yapılan yer. / Tarla ve bahçelerde ekim için
hazırlanmış küçük alan
Sele : Kamış kabuklarından
Sılık: ıslık
Sınama : Deneme
Sini : Üzerinde yemek yenen yayvan geniş kap
Sinor: Tarla hududu, sınır
Sitil: Süt ve yoğurt kabı
Sivirlenme: İki şeyin arasından kayma olayı
Süzek: Yoğurt, peynir vb. Şeyleri süzmek için
kullanılan torba
         
       
Ş        
Şahağı : Anlın tam ortası.
Şal : Başa sarılan yünden yapılmış kalın kumaş
Şaplak: Tokat
Şirat: Peynir Suyu
Şire : Kaynatılarak elde edilen koyu meyve
Şimşir : Parlak
Şoğurt: Salya
şoğurtlu: Salyalı
Şoş: Asfalt yol
Şöbe: Oltu taşından yapılan boncuk
Şuşlanmak: Fazla yatmak
Şüzzük: Peynirin suyu
         
       
T
Tandır :Köylerde ekmek pişirmek için
Tanış: Tanıdık
Talaş: Telaş
Tapan: Sürülmüş tarlayı düzeltmeye yarıyan tahta kalas
Tapul: Ot demeti
Tar: Tavukların üstüne dizildiği ince sırık
Teke : Erkek keçi
Tekme : Tepik , (Ayakla vurma)
Telis: Çuval
Teneşir :Cenaze yıykanılan ağaçdan yapılmış masa
Terek :Mutfak rafı
Teper : Doldurur, Ha bire teper
Termaş : Bozuk
Terpen : Kımılda
Terpet : Kımıldat,
Teşi : Yün eğirmeye yarayan alet
Teşt : Saç legen
Tevür : Bir Çeşit
Trink : Peşin para anlamında
Tik : Yüksek, dik
Tığ: Harman yerinde ki saman yığını
Tığa: Saygısız olan delikanlıya denir
Tırık: İshal
Toklu: Yaşına girmiş erkek kuzu
Tula: Köpek eniği
Tullanmak:Atmak
Tuluğ: Tulum
Tuman: Don
Torpağh : Toprak
Torpağh başına: Ölesin, mezara gidesin
Tosbağa: Kaplumbağa
Toy: Düğün
Tump: Tarlaların kenarı
Tüstü: Duman
         
       
U        

Uçuğh: Yıkık,harabe
Uğuz: Oğuz
Ula: Ola, olan
Ula Ula: Hele hele
Umaç: Hamurdan yapılan hayvan yemi
Uşağh: Çocuk

         
       
Ü        
Ürek: Yürek
Üstü: Elbisesi
Üzdür: Yüzdür
         
       
V        
Varlı: Zengin
Vedre Kova: su kabı
Veran: Viran, harabe
Verana kalsın: Harabe olsun
Voj:At Yular
Vurgun: tutkun
Vışşş!: Şaşırma ifadesi
         
       
Y        
Yad: Yabancı
Yal: Köpek yiyeceği
Yalağh: Köpeğe yal verilen kap, yal kabı
Yalaka: Yağcılık eden
Yanaşma: Yandan takılan
Yanbegi: Yatay olan eğiri
Yanpuri: Eğri düz olmayan
Yamsulama: Taklit etmek
Yarpağh: yaprak
Yaşik: Ağaçtan yapılan kasa
Yaşmağh: Gelinlerin baş örtüsü ile ağız kapaması
Yavan: Katıksız
Yêddi: Yedi
Yege: Eye
Yegin: Çalışkan, üşenmeyen
Yeke: Büyük, kocaman
Yêri: Yürü
Yerinmek: Heveslenme
Yesir: Esir
Yığ: Topla
Yığın: Ot yığını, kalabalık
Yumru: Yuvarlak
Yuğhu: Uyku Yuğhun Gelêr
Yüngül: Hafif
Yola vurma: Gönderme
Yon: Bir ağacı yontmak.
Yoz:Gebe kalmamış hayvan
         
       
Z        

Zağar: Küçük köpek
Zanduğh: Sandık
Zahar: Gerçekten öyle
Zehrimar: Sinirli bir anda Ne var anlamında kullanılır
Zerzebil: Perişan
Zıbın: Bebek gömleği
Zevsek: Geveze
Zırlama: Ağlama, çok söylenme
Zırza: Asmalı kapı kilidi
Zırzop: Uyumsuz, kaba saba
Zibidi: Giyimiyle topluma uymayan kişi
Zibil: İnce toz
Ziyankar: Zarar veren
Ziyil: Siğil
Zoğ: Tarla, çayır biçiminde tırpanın biçerek yığdığı ot
Zukkum: Haram
Zanduk: sandık

 
  bu sitenin tüm hakları ALİ KAYA'ya aittir kopyalanamaz aksi halde BEYOĞLU 35.NOTERLİĞİ yönetiminde yasal işlem uygulanacaktır © 2008  
 
> Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol